Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, 12 Mart’tan 12 Eylül’e Mamak adlı kitabında iki defa tutuklanıp hapsedildiği Mamak Cezaevi’ni anlatmıştı. Çalışlar, ikinci tutuklanmasında bir siyasi partinin yöneticisiydi; önce Dil Okulu’na gönderilmiş, sonra da Mamak Askerî Cezaevi’ne alınmıştı. Cezaevi komutanı Albay Raci Tetik’ti. Tetik’in komutasındaki cezaevinde, - sol görüşlü! -Mustafa Yalçın ve - yayıncı! - İlhan Erdost dövülerek öldürülmüştü. Sayısı belli olmayan sakat kalan ve aklını yitiren insan vardı. Çalışlar, Raci Tetik’i şu cümlelerle anlatıyordu:
‘Raci Tetik, tek tek sıraya dizilmiş tutukluların karşısındaydı. Ellerini arkasına koyarak onları düşman gözlerle süzdü, küfür ve hakaretlerle dolu konuşmasını şöyle tamamladı: ‘Rahatlık size batıyor. Sopayı sırtınızdan kaldırdık mı böyle oluyor. Bundan sonra görürsünüz gününüzü. Bana kalsa hepinizi tek tek hücreye koyar, her gün birinizi kurşuna dizerim. Geri kalanınız da elleri şakaklarında ölümü beklerler.’
Hapishaneye gelen tutuklu önce ‘kafes’ adı verilen demir parmaklıklarla çevrili bekleme odasına alınıyordu. Kafeste kalanlar sıra dayağından geçiriliyor ve işkence günlerce sürüyordu. Hücreye geçildiğinde, tam bir askerî eğitim uygulanıyordu. Gün boyu askerî talim yapılıyor, yüksek sesle askerî marşlar söyletiliyordu. Havalandırmada da askerî disiplin ve sürekli dayak vardı. Büyük tuvalet için bir dakika veriliyor, süreyi geçirenlere coplarla girişiliyordu.
Mamak’ta bir zulüm imparatorluğu kurulmuştu; 12 Eylül darbesinden sonra darağaçları da kurulacaktı.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber