Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ‘Orta Doğu’da yeni bir Avrupa yaratacağız,’ sözlerinin altında ‘yeni bir Las Vegas veya Monte Carlo kurmak olduğu’ iddia ediliyor.
Yönetim erkini eline geçirir geçirmez çok farklı, ses getiren ve Batılı değer ölçülerini-hayat tarzını ülkesine getirme çabası gösteren Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ülke topraklarında çok gelişmiş teknolojileri de kullanarak yeni bir ‘Las Vegas’ veya ‘Monte Carlo’ kurma düşüncesinde olduğu ileri sürülüyor. Veliaht Prens’in planını adım adım yürürlüğe sokmaya başladığı gözlemleniyor. Suudi Arabistan’daki gelişmeleri çok yakından izleyen bazı Batılı yorumcular, Muhammed bin Selman’ın Batılı değerler içinde büyüdüğüne ve eğitim aldığına dikkat çekiyor. Ülkesindeki kadınlara yeni haklar sağlayan Selman, düzenlediği iskambil turnuvası ile odak noktası. Muhammed bin Selman’ın Riyad’da düzenlediği 4 bin kişilik ‘iskambil şampiyonası’ ile ilk testini başarıyla gerçekleştirdiği düşünülüyor. Prens Selman, yarışmaya büyük ödüller de koyarak, şampiyonanın ilgi çekmesini ve kolay para kazanma hırsının uyanmasına yol açtığı konuşuluyor. Suudi Arabistan’da ilk kez düzenlenen, büyük ödüllü şampiyonaya tam 4 bin 112 kişi katılmış ve kıyasıya yarışmıştı.
Arap Dünyası’nı yönetenler, hızlı, bol ve sürekli büyük paralar kazanmaya alıştı. Yıllar boyunca ellerinde tuttukları petrol kartını-kozunu diledikleri gibi oynayıp keselerini doldurdular. Ama her sınırlı kaynağın tükenmesi gibi, bir gün petrolün de ‘the end’ demesinden korkuyorlar ve yeni kazanç alanları-kapıları arayışını sürdürüyorlar.
Petrol kadar olmasa da, alternatif getiri kaynakları arasında ileri teknoloji ürünü sanayi mamulleri, turizm ve kumar ilk akla gelenler arasında. Turizm kartı, Arabistan yarımadasındaki bazı devlet(cik)ler tarafından sahaya sürüldü. Beklenildiği kadar tutmasa bile, yılın belli aylarında yüksek sayılabilecek getiri sağlıyor. Suudi Arabistan yönetimi de turizm kartını açıkça değil, ama dolaylı sayılabilecek şekilde başarıyla kullanıyor. Kabe çevresindeki ‘yıldızla tanımlanamayan’ otellerin-gökdelenlerin de inşası iddiaları doğrular mahiyette. Hacc ve Umre, petrolden sonra ikinci büyük getiriye sahip.
Ama yeni Suudi yönetimi, petrol gelirlerinin yerine ikame edilebilecek alternatifin yılın her gününde devrede tutulmasını bekliyor. Bu yüzden de, - iddiaya göre! - dünyanın en lüks, en teknolojik, en yenilikçi, ‘nano kumar kent(ler)i’ni hayata geçirmeyi düşlüyor-planlıyor.
Batılı bazı ekonomistler, ‘yenilikçi ruhla inşa edilecek nano kumar kent(ler)i’nin ilk aşamadaki getirisini yıllık 200-300 milyar dolar civarında hesaplıyor.
Suudi Arabistan’ın yakın gelecekteki lideri diye tanımlanan, veliaht Muhammed bin Selman, Avrupa emlakçileri arasında ve yüksek sosyetesinde olumlu-yükselen bir üne sahip. Prens Selman, Versay yakınlarındaki Louveciennes kasabasında bulunan, Chateau Louis XIV.’in de maliki. Şato, Forbes dergisi tarafından ‘dünyanın en pahalı evi’ diye tanıtılmıştı. Şatoda 3 bin şişelik şarap mahzeni, sinema salonu, açık ve kapalı yüzme havuzu, iki balo salonu, bir gece kulübü, kütüphane ve akvaryum odası bulunuyor. Prens Selman, muhteşem gayrimenkulü 300 milyon dolara satın almıştı.
Kürşad Serdengeçti derledi ve yazdı.
Süzme Haber