İstanbul’da Zurnik namı ile tanınan Berç Güler Persahyan tanınmış bir kadın satıcısıydı. Sadece p...venk değil, aynı zamanda çok yönlü bir sanatçıydı (!): Şiir, senaryo, hatta anı bile yazdı. Polis, işyerlerini bastığında, Zurnik ve sermayelerinden önce not aldığı defterleri bulmaya çalışırdı. Hangi politikacı, bürokrat, sanayici, öğretim üyesi, tüccar … müşterisiydi bilinmeliydi. Ama Zurnik ve sermayeleri yakalanırdı, müşterilerin adı ve hakkında bilgiler bulunan not defterleri ele geçmezdi.
Taksim’e Çıkışta Eftalupus Kahvesi’nin Önünde
Berç Güler, hayata oto tamirci yamağı olarak başladı. Ticarî taksilerde şoförlük, dans öğretmenliği bile yaptı. Dönemin ünlü Turan Bar’ında düzenlenen dans yarışmasında 25 çifti geride bırakıp birincilik koltuğuna oturdu. Sonra da (1940’lı yıllarda) Taksim’e çıkışta Eftalupus Kahvesi’nin önünü güneşli günlerde mesken tuttu; yağmurlu ve karlı günlerde ise içerideki telefonlu masanın başındaydı. Polis kayıtlarında dönemin bazı bakanlarına, fabrikatörlerine, profesörlerine ve ensesi hayli kalın iş adamlarına hangi güzel kadınları bulduğunu iddia edilen bilgi notları yer alıyordu.
Kadın Satan Adamın Yazdığı Senaryolar
1960’lı yıllarda Beyoğlu, Turnacıbaşı Caddesi’ndeki Emlak Ofisi’nde işlerini (!) takip etti. Bürosuna ünlü senaristler, rejisörler ve hatta figüranlık yapmak isteyen güzel kızlar uğrardı. Kadın satan adam, kendi yazdığı senaryoları da pazarlardı. Hatta o dönemin sinema - magazin dergilerine ilân verir, senaryolarının reklâmını yapıp müşteri bulmaya çalışırdı. İlânlarda B.Z. Güler imzasını kullanırdı. ‘Kim Bu Adam?’, ‘Kanlı Dudak’, ve ‘Siyah Etekli Kız’ senaryolarından en bilinenlerinden bazılarıydı. Filme çekilen senaryolarında Berç Güler imzası afişlerde de yer aldı. Sinema filmlerinde de rol aldı: 1979’da Aram Gülyüz’ün yönettiği Babanın Kızları, Zurnik’in gerçek hayat hikâyesinden sahneler barındırıyordu.
Kartvizitleriyle de Ünlüydü
Berç Güler, müzikaller ve tiyatro ile de ilgilenmişti. Süreyya Opereti Topluluğu’nda Semiha Berksoy, Toto Karaca, Ali Sururi, vb. çok sayıda ünlü ile beraber çalıştı. Zurnik, Yeşilçam’ın tanınmış yıldızlarının rol aldığı bir kaç filmin yapımcılığını üstlenmişti.
Kartvizitleriyle de ünlüydü. Sloganı ise, ‘Üzüntüyü Bırak, Yaşamaya Bak!’ idi. Üzerinde ‘Seksüel Prodüktör’, ‘Asri Kayınpeder’ gibi dikkat çekici ‘unvanlar’ (!) yazardı, ama telefon numarası bulunmazdı.
Siyasi İktidarın Zurnik’in Arşivini Merakı
Kendince renkli filmlere benzeyen hayatında hep polisin baskısını hissetti. Siyasi iktidar ve muhalefet, Zurnik’in arşivini merak ediyordu. Olanca gücüyle bastırdılar fakat sonuç alamadılar. Zurnik, müşterilerinin isimlerini, adreslerini, hangi hanımın ne zaman kime ve kaça servis edildiğine ilişkin notlarının bulunduğu defterlerini canı pahasına saklamayı başardı.
Son deminde Galatasaray Hamamı ile Yunan Başkonsolosluğu’nun bulunduğu caddeye açılan Başağa Çeşmesi Sokağı’nda icra-i faaliyet eyledi. Röportaja gelen gazetecilere, müşteri bilgilerini topladığı defterlerin yerini söylemedi. Satın alma tekliflerini geri çevirdi. Yazdığı anılarını Playboy dergisinin o dönem yazı işleri müdürlüğünü yapan gazeteciye okuması için verdiği iddia edildi.
Ölümüyle bir ömür biriktirdiği sırlarını yanında götürdüğü gibi, yazdığı bilinen anıları da gün ışığına çık(a)madı.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber