Türkiye; Müslüman ülkeler arasında İsrail’i devlet olarak ilk tanıyandı. İsrail devleti 1 Mayıs 1948’de kurulmuştu. Türk hukümeti de - CHP’nin tek parti iktidarıydı! - 28 Mart 1949’da Bakanlar Kurulu kararı ile İsrail devletini resmen tanımıştı.
18. Hükümeti oluşturan ve kararda imzası bulunan şahıslar çok renkli kişilerdi.
T.C.’nin 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve partisi CHP iktidardaydı.
T.C.’nin 14’üncü Başbakanı Şemşettin Günaltay, hem islâmcı hem de Türkçü olarak biliniyordu. ‘Sarıklı Türkçü’ tanımlamasıyla - Tabir Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülgen’e aittir! - anılıyordu. Klasik medrese eğitimi almıştı; ilk ilahiyet fakülteleri ve imam hatip okullarının açılmasına izin vermişti. Mehmet Akif’in fikir arkadaşı Eşref Edib’in yayınladığı Sırat-ı Müstakim dergisinin yazarlarındandı. 1929’da kurulan İlahiyat Fakültesi’nin ilk dekanıydı. Türk Tarih Kurumu’nun aralıksız 20 yıl başkanlığını yapmıştı. Muhalifi bazı CHP’li kalemlerin iddiasına göre, 22 yıl süren tek parti iktidarını sonlandıran politikacıydı.
Arap, Türk ve İslâm Tarihi’nde otoriteydi; ordinaryüs profesör payesini hakeden nadir ilim adamlarındandı.
18’inci Hükümetin Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturan da bir profesördü: Nihat Erim. Uzun yıllar Ulus Gazetesi’nin başyazarlığını ve yöneticiliğini yapmıştı. Ulus ve Halkçı Gazetelerinin kurucusu ve başyazarıydı. Uluslar arası hukukta bir otoriteydi; Kıbrıs konusunda ‘şahin politikalar’ın mimarıydı. 1946’da parlamentoya girmişti.
Hükümetin Dışişleri Bakanlığı’nda çok tanınmış bir gazete sahibi-başyazar, Necmettin Sadak oturuyordu. 1927’den beri TBMM’ndeydi; 1947’de Dışişleri Bakanı olmuştu. Hakkındaki iddialara bakılırsa, Birinci Dünya Savaşı sırasında ‘ABD mandası’nı savunmuştu; Wilson Prensipleri Cemiyeti’ne de üye olmuştu.
İkinci Dünya Savaşı’nda safını değiştirmişti: Nazi Almanyası’nı desteklemişti. Gazetesinde Alman saldırganlığını ve emperyalizmini öven yazılara yer vermişti. Tam bir Alman yanlısı ve hayranıydı. Hakkındaki bir diğer inanılması güç iddiaya göre: Ankara’daki Alman Büyükelçiliği kendisine Mercedes bir araba hediye etmişti ve kumar borçlarını ödemişti.
Aradan çok zaman geçmeden, - Alman yanlısı geçmişinin aksine! - İsrail’in resmen tanınmasını savunabiliyordu.
İsrail resmen tanınmadan, iki ülke arasında işbirliği sonunda, Türkiye’den çok sayıda Türk Musevisi aile Filistin topraklarına taşınmıştı.
İsrail-Türkiye ilişkileri, DP (Demokrat Parti) döneminde daha da gelişti. 4 Temmuz 1950’de ilk ticaret anlaşması imzalandı.
CHP’nin sağ kanadının ağırlıkta olduğu son hükümet, İsrail ile ilişkileri resmileştirmişti. Ardından gelen sağcı-islâmcı iktidarlar ilişkileri kuvvetlendirdi; bağları daha da güçlendirdi.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber