‘Çirkin Kral’ diye tanınan Yılmaz Güney (Pütün), 12 Mart 1971 askerî muhtırası sonrasında İstanbul’daki Maltepe Cezaevi’nden firar eden Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir gibi THKP-C örgütünün liderlerini evinde sakladı.
Yılmaz Güney; İstanbul 4. Levent’te oturuyordu; Fatoş ile yeni evlenmişti ve eşi hamileydi. 27 Kasım 1971 günü cezaevinden firar eden THKP-C (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi – Cephesi) adlı sol örgütün lider kadrosu saklanmak için Güney’in evini seçti. Güney’in siyasi fikirleri ve sol çevrelerle ilişkileri biliniyordu. Çayan ve arkadaşlarının firarı üzerine, bölgenin sıkıyönetim komutanı Orgeneral Faik Türün’ün emri üzerine İstanbul’daki evler birer birer arandı. Tek katlı evin çatısında saklanan cezaevi firarileri yakalanmamayı başardı. Eve gelen askeri timin komutanı Yılmaz Güney’i karşısında görünce şaşırmıştı, selâm verip ayrıldı. Yılmaz Güney ertesi sabah 1966 model Buick Riviere marka arabasının bagajına Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir ve Oktay Etimen’i yerleştirip yola koyuldu. Yoldaki aramadan da şansının yaver gitmesiyle kurtuldu. Çevirmeyi yapan jandarma birliğinin komutanı direksiyonda Güney’i görünce, bagajı aramak zahmetine girmemişti.
Süzme Haber