Nilüfer Aydan - asıl adı Aydan Canbula! - , 50’li ve 60’lı yılların doğal güzelliği, cazibesi ve dans/rol kabiliyeti ile hemen fark edilen yıldızıydı. 15 yaşında Yeşilçam ve şöhretle tanıştı. Hızla yükseldi. Paranın değil, alkışın ve güzel sözlerin/övgünün cazibesine kapıldı. Tanınma ve başarabilme isteği ile sinemaya geçti. Fotojenik yüzü, düzgün fiziği ve kendisinden istenilen role olağanüstü adaptasyonu yolunu açtı, sinemada yerini sağlamlaştırdı.
1955’de, ilk rolünde gözüktü. 15 yaşında genç kızdı. Ablasının erkek arkadaşı, Anadolu Film’in sahibi Esat Özgül tarafından keşfedildi. ‘Korkusuz Yörük Ali’de küçük role sahipti. Afişe ismi ‘Aydan Can’ olarak geçti. Eserin yönetmeni, senaristi ve yapımcısı Esat Özgül’dü. Başrolünde Dünya Şampiyonu güreşçimiz Celal Atik oynadı. Deniz Tanyeli, Hüseyin Kentmen ve Turgut Pasiner diğer önemli karakterleri canlandırdı.
Sinemada ilerlemesi, adını kalıcı şekilde duyurabilmesi için 3 yıl daha beklemesi gerekecekti.
- Yılmaz Duru’dan Dans Dersleri Aldı… -
Aydan, sanat hayatına dans ederek başladı. Öğretmeni sonradan büyük aşkla bağlanacağı oyuncu/yönetmen - şarkıcı Nükhet Duru’nun da ağabeyi! - Yılmaz Duru idi. Ondan oryantal ve folklor dersleri aldı. Birlikte sahneye çıkıp hünerlerini sergilediler. Sonra da birbirlerine âşık olup ilişkilerini resmileştirdiler. Duru ile uyumlu/başarılı ekip oluşturdular. Gece kulüplerinde de dans etmeye başladılar.
Aydan annelik sevincini de yaşadı. 1958’de, ilk oğlu Turhan Sermi Duru’yu dünyaya getirdi.
1958, uğurlu yılıydı. 3 filmde oynadı. En önemlisi de: Zeki Müren’in Sezer Sezin’le baş rollerini bölüştüğü ‘Altın Kafes’di. Filmin yönetmeni: Osman Fahri Seden’di. Nilüfer Aydan, Münir Özkul ve Sadri Alışık gibi starların arasında güzelliği, tazeliği, cazibesi ve masumiyeti ile göz doldurdu. Adından ve çizdiği karakterle becerisinden söz ettirdi.
Yılmaz Duru’nun sinema âlemiyle arası iyiydi. Kendisi de tanınmış sinema adamıydı. - Hem yetenekli oyuncu, hem başarılıi yönetmen, hem de dirayetli yapımcıydı! - Zeki Müren’le de samimi arkadaştı. Aydan’ı Kemal Film’e önerdi. Çok geçmeden teklifi kabul buldu: Nilüfer Aydan görüşmeye çağrıldı. Mülakat olumlu geçip role kabul ettiğinde heyecandan ölebilirdi. ‘Kalbi ağzından çıkabilirdi!’
- Zeki Müren Tarafından Taciz Edildiğini İleri Sürdü… -
Filmin başrol oyuncusu, ünlü TSM sanatçısı/’sanat güneşi’ Zeki Müren’den çektiklerini yıllar sonra dillendirebilecekti. ‘Altın Kafes’in çekimi sırasında tahammül sınırları zorlandı. Müren ile kamera dışında karşılaşmamaya/bir araya gelmemeye özel dikkat gösterdi. Hatta köşe bucak kaçtı. Bir röportajında belirttiğine göre, ‘Zeki Müren’in tacizlerine hedef olmuştu.’ ‘Ünlü sanatçı, Aydan’ı gördüğü her yerde sıkıştırıyordu. Göğüslerini, kalçalarını yokluyordu. Köşe bucak kaçıyor, gizli gizli ağlıyordu.’ Aydan’ın iddiaları yenilir yutulur cinsten değildi: ‘Beni ilk elleyen, bana ilk dokunan Zeki Müren’di. Annem Çerkez’di. Söylesem silahını alıp gelirdi. Müren’i öldürürdü. Herkesten gizledim, sakladım.’
Aydan’ın savları bitmiyordu. Filmin bir sahnesine dikkat çekiyordu: ‘Küçük cipe ben dahil tam 16 kişi bindik. Zeki Müren kullanıyordu. Ben de hemen yanında oturuyorum. Direksiyonu çevirirken, vitesi geçirirken, sürekli dirseğiyle göğsümü sıkıştırıyordu. Ben de kendimi Münir Özkul’un oturduğu tarafa doğru çekiyordum.’
Yılmaz Duru ve Nilüfer Aydan çifti, ABD’ye, New York’a gidip hayatlarını kazanmayı denedi. Başarılı da oldular. Broadway’de sahneye çıktılar. Moda danslardan ve Türk folklorundan örnekler sundular. Ünlü Copacabana’da program(lar) yaptılar. Gece kulübünün kadrosunda dönemin en meşhur - zenci asıllı! - piyanist/şarkıcısı Nat King Cole da sahneye çıkıyordu.
- Duru İle ABD’ye Geri Dönemedi… -
Aydan 1959’da Türkiye’ye gelip gitti. Yeşilçam’da adının unutulmasına izin vermedi. Aynı yıl içinde, ‘Cilalı İbo Yıldızlar Arasında’, ‘Şehvet Uçurumu’ ve ‘Dağlar Şahini Yörük Efe’ filmlerinde göründü. Küçük ve orta boy rollerdi. Yine de seyirciye adını ve yüzünü unutturmadı.
Çift, Mayıs 1960’da, Türkiye’ye İstanbul’a döndü. 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi yapılınca, ABD’ye yeniden gidemediler. İstanbul’da da işsiz kaldılar. Bir yıl boyunca ne gazinolardan ne de Yeşilçam’dan doyurucu öneri(ler) alamadılar. Yılmaz Duru, ‘Tayfun’ filminde çalışabildi.
Nilüfer Aydan, 1961’e kadar bekleyecekti. Halit Refiğ’in yönettiği ‘Yasak Aşk’ta Efkan Efekan’la başrolü paylaştı. Bir anda zirveyi gördü. Refiğ’nin entelektüel ve karizmatik yapısından etkilendi. ‘Bana sinemayı öğretti,’ diyecekti. Anlatımına göre, engin kültürüne, parlak zekâsına gönlünü kaptırıverdi. ‘Yasak Aşk’ filmi yeni bir ‘aşk-ı memnu’ yarattı. ‘Bihter rolünü Yeşilçam’da ilk canlandıran Nilüfer Aydan’dı.’ Aydan özel hayatında depremleri yaşıyordu. Bir gün, Refiğ yanına geldi: ‘Yılmaz’dan ayrılırsan seninle evlenebilirim,’ dedi. İlgi tek taraflı değildi. Güzel yıldız da, başarılı rejisöre karşı sevgi doluydu. Öte yandan Yılmaz Duru ile nikâhlıydı ve evlat sahibiydi.
‘Yasak Aşk’ın çekimleri İstanbul’da sürerken, Yılmaz Duru da Safranbolu’da ‘Ayrı Dünya’da oynuyordu. Filmlerin adları bile ‘müstakbel kaderlerinin göstergesi’ydi.
- 2. Evliliğini Halit Refiğ İle Yaptı… -
Nilüfer Aydan, Yılmaz Duru’dan ayrılıp Halit Refiğ ile dünya evine girdi. Duru’dan boşandıktan sonra pek çok evlenme teklifi aldığını açıklayacaktı. ‘Evli de olsa, bekâr da kalsa, güzel kadındı ve göz kamaştırmayı sürdürüyordu.’
Halit Refiğ’in çektiği ‘Haremde Dört Kadın’da - 1965’de! - bütün güzelliğini ve dişiliğini sergileyecekti. Leyla Sayar ve Sevda Ferdağ da diğer dilberleri oynayacaktı. Fakat son anda kadroda değişikliğe gidildi. Pervin Par ve Birsen Menekşeli listeye alındı.
Sonradan yazılanlara bakılırsa, Ferdağ ve Sayar, senaryodan memnun kalmamıştı. ‘Lezbiyen ilişkiler olduğunu ileri sürmüşlerdi!’
Aydan’ın yine bir röportajında belirttiğine göre, - filmin çekimi sırasında! - bir hanım yıldız kendisiyle yakınlaşmak istedi. Cüretkâr isim: Ayfer Feray’dı. ‘Aydan sıkıştırılacağını anladığında kaçıyordu!’
Aydan/Refiğ evliliği 5 yıl sürdü. Güzel yıldız boşanınca dansa/dansözlüğe geri döndü. İstanbul’un ünlü eğlence mekânı Kazablanka Gazinosu’nda çalıştı.
1968’de üçüncü evliliğini Yücel Yılmaz ile gerçekleştirecekti. Bir yıl sonra da 2. oğlu Kayhan’ı kucağına alacaktı.
Güzel yıldız sinemada 100 civarında filmde oynadı. Televizyon dizilerinde rol aldı. Antalya Altın Portakal Film Şenliği’nden 2 ödül kazandı. İlki, 2000’de, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ydu. İkincisi de, 2014’de, ‘Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü’ydü.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber