Mata Hari; yalnızca yaptığı egzotik danslarla seyredenlerini büyülemedi. Yatağına girdiği erkekleri konuşturmakta da büyük maharet gösterdi. Hakkında onlarca film çekilen ve kitap yazılan güzel kadının sırrı; günümüzde bile tam anlamıyla açıklığa kavuş(a)madı. Ama çoğunluğun birleştiği gerçek: Nefes kesen kadının ‘ikili’ çalışan casus, Uzak doğu danslarını Avrupa’ya ilk tanıtan oryantal olmasıydı/oluşuydu.
- ŞAFAĞIN GÖZBEBEĞİ -
Tarih: 13 Şubat 1917’ydi. Paris Müstahkem Mevkii Gizli Servisleri Komiseri Priolet; sabah erken saatlerde, üç memuru ile birlikte Champs-Elysee Palace’a geldi. Cebinde Marguerite Gertrude Mac Leod Zelle adına düzenlenmiş tutuklama müzekkeresini taşıyordu.
Polis komiseriyle memurların aniden, hışımla girdikleri lüks odada güzel/şuh kadın kahvaltı ediyordu. Genç kadın böyle erken saatte gerçekleşen ziyarete hayret etmekle beraber, komiseri takibe hazır olduğunu, söyledi. Yalnız ricası vardı: Giyinebilmesi için biraz zaman ihtiyaç duyuyordu.
Kadın hazırlanınca; adliye sarayına götürüldü. Üçüncü Divanı Harp Raportörü Yüzbaşı Bouchardon kendisine; ‘Düşmanın plan ve maksatlarının uygulamasını kolaylaştırmak için casusluk ve işbirliğinde bulunmakla suçlandırıldığını,’ bildirdi. Mata Hari; aynı gün Saint Lazar Hapishanesi’ne nakledildi; bir hücreye konuldu.
- KİMDİ? HİNTLİ Mİ, HOLLANDALI MI? -
Zamanın Paris yüksek sosyetesinde anlatılanlara göre Mata Hari; Hindistan’ın güneyinde, Malabar sahilinde doğdu. Babası Brahman sınıfına mensup din adamıydı; annesi de ünlü rakkaseydi.
Yakınlarının söylediklerine göre ise, 7 Ağustos 1876 tarihinde Hollanda’nın Frise Eyaleti’nin merkezi Leuwarden’de doğdu. Babası tanınmış, maddi durumu son derece yerinde, zengin tüccardı. Annesi de zengin, güzel, soylu ve kibar hanımefendiydi.
Mata Hari; 11 Temmuz 1895’de, gazetedeki ilan vasıtasıyla tanıştığı Yüzbaşı Rudolf Mac Leod’la evlendi. Yüzbaşı; Hollanda sömürgesi Cava’da görevliydi; eşini de yanında götürecekti. Uzak Doğu; Mata Hari’yi büyüledi. Yerli danslarına merak sardı; çabucak öğrendi. 30 Ocak 1896’da, erken/prematüre doğan ilk çocukları Norman zehirlenerek öldü. Genç çiftin evlilik ve çocuk mutluluğu uzun sürmedi. Ve genç karı koca ayrılmaya karar verdi; kısa zaman içinde de boşandı. Mahkeme; Mata Hari’ye aylık 100 Hollanda Florini nafaka verilmesini kabul etti/kararlaştırdı.
- EFSANE BAŞLIYOR -
Mata Hari; 1903 sonlarında Paris’e geldi. Kararını vermişti: Hayatı aşk ve danstan ibaret kalacaktı. 13 Mart 1905’de, Guimet Müzesi’nde tertip edilen, seçkin davetlilerin huzurunda Hintliler’in egzotik/mukaddes danslarını canlandırdı. Performansıyla herkesi büyüledi. Sadece dans etmedi; sahnede çırılçıplak kalıp vücudunun bütün mahrem hatlarını teşhir etti.
1912 yılında Fransa, intikam arzusu ile kıvranıyordu. Vatanseverlik adeta mezhep haline gelmişti. Herkes, her yerde, her çatı altında casus arıyordu. ‘Yabancı’ların, ‘şüpheli’lerin tamamı için birer ‘dosya’ açılıyordu; takibe alınıyordu. ‘Gözlemci’ler; MataHari’yi Guimet Müzesi’ndeki ilk dans gösterisinde kara listeye almıştı. Alman Sefiri Prens Radolin’in kendisine aşırı/abartılı iltifatta bulunması gözden kaçmamıştı. Casusluk yaptığından şüphelenilen Balet Sarocco ile samimi ilişkisi de biliniyordu. Mata Hari’nin Meuilly’deki villâsında, hüviyeti belirlenen istihbaratçı Alman subayı ile uzun müddetten beri beraber yaşadığı da raporlara girmişti.
- TAKİP İLERLİYOR -
2 Eylül ve 2 Kasım 1916 tarihleri arasında, şüphelerin odağı güzel kadının genç havacı subaylarla düşüp kalktığı da tespit edildi. Fakat aleyhinde en ufak delil elde edilemedi.
Vaziyet karşısında yapılan durum değerlendirmesinde, Mata Hari’nin memleketten çıkarılması kararlaştırıldı. Yüzbaşı Ladoux emri tebliğe memur edildi.
Dansöz; iletilen emir üzerine derin hayrete düştü; durumu kabullen(e)medi. Fransa’ya ne kadar bağlı ve sevgi dolu olduğunu anlatmaya çalıştı. Hatta, iddiasını ispat edebileceğini de bildirdi. İstendiği takdirde, çok samimî görüştüğü Alman Veliahtı ve Brunsvik Dukası’ndan toplayabildiği önemli bilgileri Fransızlar’a aktarabileceğini tekrarladı. Ladoux; amirleriyle görüştükten sonra dansözün önerisini kabul etti. Mata Hari’nin İspanya üzerinden İngiltere’ye geçmesi kararlaştırıldı.
- İŞLER KARIŞIYOR -
Mata Hari İngiltere’ye ayak basınca; beklemediği olumsuz durumla karşılaştı. Intelligence Service tarafından hemen İspanya’ya iade edildi. Yaşatılan mizansen, Mata Hari’ye kurulan tuzaktı. Tam bu gelişmeler yaşanırken, Mata Hari’nin Fransız emniyet servislerinin talimatıyla Brüksel’de temas edeceği altı ajandan biri, Almanlar tarafından yakalandı; kurşuna dizildi. Olay üzerine İntelligence Service; Fransız İstihbarat Teşkilatı’na gönderdiği yazıda, Mata Hari’yi Brüksel’deki ajanın idamından sorumlu tuttuğunu bildirdi. Fransızlar’ın elinde hâlâ kadını tutuklamak için yeterli delil yoktu.
Mata-Hari’nin Madrid’de de davranışları şüphe uyandırdı. Kadın; şehirde görevli Alman Kara ve Deniz Ateşeleri’ne metreslik ediyordu. Tuhaf/garip rastlantı eseri, ilginç bir bilgi ortaya çıktı. Alman denizaltılarının batırdıkları müttefik gemilerin sayısında ve tonajında birdenbire müthiş artış yaşandı.
2 Mayıs 1917’de Mata Hari; Paris’e dönmeyi düşündü. Geri dönüş kararı vicdan huzuru içinde, suçsuzluğunu ispatlamaya yönelikti. Fakat yakın dostları aynı fikirde değildi; Madrid’de kalması söylendi; kararından vazgeçmesi tavsiye edildi. Dansöz; ikazların hiçbirine kulak asmadı. Kendisini suçsuz sayıyordu. Neden korkacaktı ki?
- KUŞ, ÖKSEYE GELİYOR -
Mata Hari’nin Paris’e hareket ettiği sırada, Madrid’deki Alman Ataşemiliter (Askeri Büyükelçi) Von Kale, Hollanda’daki Alman Casusluk Teşkilatı Şefi’ne şifreli telsiz notu geçti. H 21 rumuzlu ajana, Paris’te Comptoir National d’Escompte vasıtasıyla 150 bin frank tutarında havale gönderilmesi yazılıydı.
Eyfel Kulesi’ndeki alıcı cihaz vasıtasıyla Fransızlar şifreli notu ele geçirdi; kısa uğraşmadan sonra çözdü. Havalenin teslim edileceği adres: Mata Hari’nin villasıydı. H 21 de ünlü dansözden başkası değildi.
Kuş, ökseye gelmişti. Eldeki delil inkâr edilemeyecek kadar kuvvetliydi. Güzel dansöz kaçamayacaktı.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber