Cemal Gürsel; 2 Mayıs 1960’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olmuştu. İzmir’e yerleşecek ve yaşantısına devam edecekti. Ankara’dan ayrılmadan önce, 3 Mayıs 1960’da Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes’i makamında ziyaret etti; kendisine bir mektup verdi. Gürsel; mektubu Başbakan Adnan Menderes’e hitaben yazmıştı. MSB Ethem Menderes’in aracılığıyla - zaman geçirmeden! - iletilmesini rica etti. Adnan Menderes’e karşı muhabbet sahibiydi; Bayar yerine Cumhurbaşkanlığı’na gelirse ülkenin rahatlayacağını ve hızla toparlanacağını düşünürdü. Ve bazı önerileri önemliydi ve derhal yapılması gerekenliydi. Zaman DP iktidarının aleyhine çalışıyordu. Gürsel’in önerilerine göre; Ordu mutlaka siyasetten uzak tutulmamalıydı. Gürsel’in satırlarına bakılırsa; Menderes’in son açıklamalarını sonuna kadar izlemişti. Haklı ve eksik bulduğu hususlar vardı. Mektubun giriş bölümünde kendince bazı teşhisler yapmıştı. Kayseri ve diğer illerdeki vahim olaylar vatandaşın ruhunda derin tesirler ve hükümete karşı hoşnutsuzluk yaratmıştı. Hele hele ordu mensuplarının talebelere karşı kullanılması akılsızca/vahim durumdu. Asker; huzursuzluk ve güvensizlik hisleri içindeydi ve daha da kötüsü politikaya karıştırılmıştı.
- Adnan Menderes Cumhurbaşkanı Olmalı… -
Gürsel’e göre; Cumhurbaşkanı derhal istifa etmeliydi. Adnan Menderes’i milletin çoğunluğunun sevdiğine inanıyordu. ‘Muhterem zat!’ diye nitelediği Menderes; Cumhurbaşkanı olmalıydı. Bu şekilde gönlü kırılanlar kazanabilirdi; yeniden güven tesis edilebilirdi. Kabinede acil değişiklik yapılmalıydı. Yeni kabile dürüst, makûl, zorba değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan kişilerden oluş(turul)malıydı. Ankara ve İstanbul’un valileriyle emniyet müdürleri derhal değiştirilmeliydi. Tahkikat komisyonlarının kurulmasını sağlayan kanunlar yürürlükten kaldırılmalıydı. Partilerin ocak, bucak teşkilatları kapatılmalı; yalnızca il başkanlıkları kalmalıydı. Tutuklu gazeteciler için hiç vakit geçirilmeden af kanunu çıkarılmalıydı. Üniversiteler derhal açılmalı ve tutuklu öğrenciler serbest bırakılmalıydı. Şimdiye kadar çıkarılmış bütün antidemokratik kanunlar hükümsüz kılınmalıydı.
Emekli KKK Orgeneral Cemal Gürsel’in dikkat çektiği bir başka mühim konu da din istismarcılığından vazgeçilmesiydi. Vatandaşlar arasında ayrım yapılmamalıydı; herkese eşit davranılmalıydı. Siyasilerin ülke gezilerini mitinge çevirmesi engellenmeliydi. Suistimallere karşı tedbir alınmalıydı; hükümete karşı bir itimatsızlık vesilesi olmaktan çıkarılmalıydı.
- Emniyet Kuvvetleri, Öğrencilere Karşı Kullanılmamalı… -
Gürsel mektubunun son bölümünde ise, yazdıklarının politik bir mülahazanın tesirinin bulunmadığını açıklıyordu. Saydığı/Sıraladığı tedbirlerin alınması zaruriydi. Toplum ruhumda şevk ve azmin geliştirilmesi, hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi gerekliydi. Emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarına - üniversitelere! - girip öğrencileri, öğretim üyelerini coplarla ve kurşunlarla cezalandırması kabul edilemezdi. Kız öğrencilere de aynı şekilde davranılması, memleketin huzuru açısından hataydı. Gençliğe büyük önem verilmeli, adalet ve hürriyet arayışlarından rahatsızlık duyulmamalıydı.
Gürsel; yazdıklarının önemine dikkat çekiyordu. Memleketin selameti açısından hükümet ve diğer siyasi partiler bir araya gelip sorunu çözmeliydi.
Gürsel imzasını taşıyan tarihi mektup muhatabı ulaş(tırıl)madı. Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes; Gürsel’in mektubunu arşivine koydu. Oysa mektup Başbakan Adnan Menderes’e iletilebilse belki de 27 Mayıs Darbesi yapılmayacaktı/engellenebilecekti.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber