Atatürk’ün çok sevdiği ve ölünceye kadar yanından ayırmadığı Ülkü Adatepe, Ürdün Kraliçesi olacaktı.
Ölmeden önce, Atatürk’le ilgili hatıralarını anlatan Adatepe, Üsküdar Amerikan Koleji’nde yatılı okurken, Ürdün Kralı Emir Abdullah tarafından ziyaret edildiğini ve ailesinden isten(il)diğini açıkladı.
Adatepe’nin anlatımına göre Kral, oğlu Hüseyin için Ülkü’yü ailesinden istedi. Ülkü, 1937’de Kral Abdullah ile ilk kez 5 yaşında küçük bir çocukken tanıştı. Kral, Atatürk’ü görmek için Ankara’ya geldi. Küçük Ülkü yanlarından hiç ayrılmadı. Başı beyaz milli örtülü, entarili, sakallı adamı ilk gördüğünde korktu. Yaşlı kral, sevimli görünmek için dil dökmeye, küçük kızı rahatlatmaya çalıştı. Sonra ikili arasında bir sempati halesi oluştu.
Aradan yıllar geçti, küçük Ülkü, Üsküdar Amerikan Koleji’ne yatılı öğrenci kayıt ettirildi. 13 yaşında, ortaokul 3. sınıf öğrencisi iken haber aldı. Ürdün Kralı Abdullah İstanbul’a gelmişti. Bir otomobil gönderildi, Adatepe ailesi Dolmabahçe Sarayı’na davet edildi. Aile, Ülkü’yü de alarak saraya gitti. Ülkü görüşmek için beklerken, yaverler aileyi yandaki bir odaya çağırdı. Kral’ın görüşme sebebini fısıldadılar. Kral Abdullah, oğlu Hüseyin için küçük Ülkü’yü düşünüyordu. Babası kendisine verilen bilgiyi küçük kızına iletti. Ülkü evlenme önerisini kabul ederse, - istikbalde! - Ürdün Kraliçesi olacaktı. Ama Ülkü teklifi hemen reddetti. Babası, Kral Abdullah tarafından kabul edildi; karar verebilmeleri için bir günlük süre istedi. Ertesi günkü görüşmede ise, kızlarının öğrenci ve çok küçük yaşta oluşunu ileri sürüp, evlenme isteğini kibarca geri çevirdi.
Atatürk’ün sevimli küçük kızı öneriyi kabul etse, okulunu bitiremeden/bitirdikten sonra, Amman’a gidecek ve Kral Abdullah’ın oğlu Prens Hüseyin ile başgöz edilecekti. Ürdün tahtında Türk asıllı bir kraliçe hüküm sürecekti.
Kral Abdullah 1951’de Kudüs’te silahlı bir saldırıya uğradı, hayatını yitirdi. Suikasti düzenleyen bir Filistin milliyetçisiydi.
Kral 1. Abdullah İstanbul’da eğitim gördü; çok güzel Türkçe konuşurdu. 1908 Jön Türk hareketine katıldı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra kurulan Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Hicaz temsilcisi unvanıyla girdi; aynı anda Mekke Şerifliği’ne de getirildi.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Süzme Haber