Nilüfer Aydan, yaşamının neredeyse tamama yakınını Türk Sineması’na adadı. Güzelliği, cazibesi, dişiliği ve dans yeteneği ile erkeklerin ilgisini çekti. Çok önemli filmlerde rol alıp ismini ‘unutulmazlar’ arasına yazdırdı.
Çin’de baskı altında tutulan Uygur Türkleri’ni etnik özelliklerinden ötürü tanımayı sağlayan/kolaylaştıran yazılım programı için patent başvurusunda bulunuldu.
Şule Yüksel Şenler; İslamcı genç kızların ve hanımların kullandığı türbanın tasarımcısıydı. Kendi anlatımına göre; Audrey Hepburn’ün ‘Charade’ adlı filmde taktığı başörtüsünden ilham almıştı.
Hollanda’nın Lahey şehrinde yaşayan, kimliği açıklanmayan bir kişi yaralanmasına sebep olduğu fareyi kurtarmak için özel ambulans çağırdı ve veteriner kliniğini ayağa kaldırdı.
Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, Kıbrıs’taki soydaşlarımızı Rum saldırganlara karşı korumak için düzenlenen hava operasyonlarında görevliydi; uçak grubunun lideriydi.
Türk sinemasının en önemli güldürü ustalarından Vahi Öz, soğuk bir şubat günü (12 Şubat 1969), İstanbul’da bir hastane koğuşunda hayata gözlerini yumdu.
Basın Danışmanı Vehbi Dinçcan’a göre, Semra Hanım vefalıydı, sevecendi, ağlamasını bilendi. Ama ne iyiliği ne de kötülüğü asla unutmazdı. Zamanı geldiğinde de intikamını alırdı.
Lüks Nermin; İstanbul’un en ünlü kadın satıcılarındandı; her zaman dönemin iktidarına yakın olmuş; kendisinden istenileni yapmış ve politikacıların desteğini görmüştü.
Hürriyet’te yıllarca - tam 36 yıl! - başyazarlık yapan, kıdemli gazeteci, politikacı Oktay Ekşi’nin anılarını topladığı ‘Gazetecilikte Geçen O Yıllar’ okunması gereken bir kitap.