Şule Yüksel Şenler; İslamcı genç kızların ve hanımların kullandığı türbanın tasarımcısıydı. Kendi anlatımına göre; Audrey Hepburn’ün ‘Charade’ adlı filmde taktığı başörtüsünden ilham almıştı.
Bayülken, elçilik binasının dinlenmesinden şüpheleniyordu. Residans köşe bucak titizlikle aranmış, bir şey bulunamamıştı. Ama alınan sonuç, tecrübeli diplomatı tatmin etmemişti.
Bilal İnci; Fatma Girik, Türkan Şoray, Cüneyt Arkın ve Kadir İnanır gibi dönemin starları ile ard arda filmler çevirdi. Kendisi gibi, Yeşilçam’ın kötü damlarından Erol Taş ile de birçok filmde beraber rol aldı.
Örgütün sivil kanadı, 27 Temmuz 1957’de, Burhan Nalbantoğlu, Rauf Denktaş ve Kemal Tanrısevdi tarafından oluşturuldu. İlk çekirdek kadroda Dr. Fazıl Küçük’e yer verilmemişti.
Türk Mafyası’nın en farklı önderiydi İnci Baba, nüfusa kayıtlı ismi ile Mehmet Nabi İnciler… Kısmen anlattığı anılarını tamamlasa, müthiş bir dizi senaryosu çıkabilirdi.
Basın Danışmanı Vehbi Dinçcan’a göre, Semra Hanım vefalıydı, sevecendi, ağlamasını bilendi. Ama ne iyiliği ne de kötülüğü asla unutmazdı. Zamanı geldiğinde de intikamını alırdı.
1917 Ekim Devrimi sonrasında kurulan Sovyet Hükümeti’nin kendi istihbarat örgütü olarak geliştirdiği VÇK, ilk yurt dışı çalışmasını Türkiye’de yürütmüş.
Ünlü İngiliz siyaset adamı Winston Churchill, Çanakkale Savaşları’nda Türklere karşı kimyasal gaz kullanılmasını önermiş, karşı çıkan az sayıdaki politikacıya da ‘Türkler insan değildir ki!’ demek cüretini-küstahlığını göstermişti.
İngiliz ve Fransız Genel Kurmayları, askerlerinin cesaretini-savaş kabiliyetini artırmak için binlerce ton rom ve şarabı cepheye getirtmiş, bütün askerlerine dağıttırmıştı.